SONER@_@ONUR
  kısa oyunlar
 
 
                                                            CANALİ
(Anne Canali Haşim Yeşim ve beş bebek kahvaltı yapıyorlardır.Haşim ve Yeşim kavga etmeye başlarlar.)
HAŞİM:Anaa!Yeşim bana vurdu.
YEŞİM:Yalan söylüyor ana asıl Haşim bana vurdu.
ANNE:Susun lan eşşekoğlueşşekler zıkkımlanın hemen.
HAŞİM:Ana ya babama ne küfrediyorsun
ANNE:Yalan mıdır?Babanda eşşektir sende
(Baba içeri girer herkes ayağa kalkar.Önce baba oturur sonra diğerleri.)
BABA:Nedir yav bu bağrış çağrış?
ANNE:Heeç şu sıpalar kavga ediyor.
YEŞİM:Ana köye öğretmen gelmiş.okula gideyim mi?
BABA:Ne okulu okuyupta ne yapacan otur oturduğun yerde
ANNE:Okuyacak tabi.okumayacakta ne yapacak.Bak Canali okutmadın yakında askere gidecek.Askerlik bitince ya ırgat ya çoban olacak.Olmadı gurbete çıkacak.
BABA:Ne zamandır benim lafımın üstüne laf söyleni bu evde. Ben bu evin reisi ağası değilmiyem.
ANNE:Okuyacaktır.Onları ben doğurdum.Benim lafım geçmedi şimdiye kadar.Cahal geldim aha cahal gidiyorum.Onlar cahal kalmayacak.Yoksa kıyarım bu cana bilesin.
BABA:eyi eyi anladık düşünek bağalım.Sen şu bebeleri karnını doyur.Ula sizde zıkkımlandıysanız gidin tarlaya.
(Çocuklar tarlaya gider.)
BABA:Yav hanım Canali askere gidecek.Haşim’le Yeşim de yakında uçarlar yuvadan.Aha bu bebeler de nerdeyse evlilik çağına geldi.Gel biz bir çocuk daha yapalım.
ANNE.Çüüş ayı Bunca bebeye baktık karnını doyurduk ya.Hem televizyonda basbas bağrıyorlar.Çocuklara sevgi verin diye.Biz bırak sevgiyi isimlerini bile karıştırıyoruz.
BABA:Yooh işte bunu kabul edemem.ben çocuklarımın hepiciğinin ismini bilirim.(Bebekleri teker teker eline alarak)Aha bu Hikmet aha bu Himmet aha bu İsmet aha bu Fikret aha bu ula bunun adı neydi?Aman boşver kız çocuğu bu zaten(bebeği arkaya fırlatarak)ismini bilmesem de olur.
                   (Vizontele müziğiyle perde kapanır)
 
                                                      2.PERDE
(Canali ve sevgilisi Piraye parkta başbaşa oturuyorlardır.)
 
CANALİ:Pirayem beni özlemişmisen?
PİRAYE:Nasıl özlemem Canalim.Ama anam izin vermez ki dışarıya çıkayım.Ne yalanlar uyduruyorum da yanına gelebiliyorum.Hele babam bir duysa vallh kırar bacaklarımı senide sağ bırakmaz.
CANALİ:Varsın ölüm senin için olsun be gülüm. Ben herşeye razıyam Pirayem.
PİRAYE:Gerçek mi söylüyon?Canalim
CANALİ:He gız gerçek.Vallahta billahta.
PİRAYE:Ama seni bakkalın gızıyla konuşurken görmüşler.
CANALİ:Yaa!Peki başka bi şey görmüşler mi?
PİRAYE:Yok o kadar görmüşler.
CANALİ:Ohh! Şey pirayem inandın mı yoksa
PİRAYE:Yok heç inanırmıyım Canalim.
CANALİ:Gız Piraye hele bi elini ver.
PİRAYE:(Tek elini uzatır)Canalim diğer elimide vereyim mi*
CANALİ:Yok şimdilik bu kadar yeter. Gız Piraye niye kızardın?
PİRAYE:Ula hayvan bakma yüzüme utanıyom.(elini çeker)Canalim hani filmlerde gızla oğlan ormanda koşar ya arkada müzik çalar oğlan gızı yakalamaya çalışır.İşte hep seninle öyle bir şey hayal etmişimdir.
CANALİ:Niye olmasın ki kalk hadi
(Ferdi Tayfur’un ‘Çiçekler Açsın’ şarkısı çalar. Piraye ve Canali ağır çekimde koşarlar. Canali piraye’ye sarılır Piraye kızar Canali küser Piraye Canalinin gönlünü alır vs.O sırada Piraye’nin babası gelir.)
PİRAYE’NİN BABASI:Ula namıssızlar ne yaparsınız siz burda?
PİRAYE:Eyvah babam!
PİRAYE’NİN BABASI:Gitti namıs nerde ulan benim silahım vuracağım bu namıssızları
PİRAYE:Yapma bubam nolur
CANALİ:Biz birbirimizi severik Rıza ağam.
PİRAYE’NİN BABASI:Ula birde konuşurlar.Ula silahımı bulamam silahım yoksa kunduram vardır.(ayakkabısını çıkarır ve onları kovalamaya başlar.)Kaçmayın lan!
PİRAYE:Yapma bubam.
CANALİ:Gözünün şapağını yiym Rıza emmi kıyma bize.
                    (Vizontele müziğiyle perde kapanır.)
                               3. PERDE
(Kadınlar ırmağın kenarında çamaşır yıkıyorlardır.)
AYÇA:Gıız Piraye buban seni Canali’yle basmış öyle mi?
PİRAYE:He gız sorma anam yetişti de kurtulduk elinden
TÜRKAN:Napıyordunuz oğlanla anlat hele
PİRAYE:Ama yemin verin kimseye söylemeyeceğinize.
ÖZLEM:Anlat hele gız biz bizeyiz şurda
PİRAYE:Elimi tuttu.
(Kızların hepsi hiiii diye bağırır.)
AYÇA:İkisinide mi?
PİRAYE:Yok birini tuttu.Diğer elimi evlendikten sonra ancak
TÜRKAN:Gız Ayça ne şaştın bu kadar senin hiç yavuklun olmadı mı?
AYÇA:olmaz mı oldu tabi.
ÖZLEM:Seni sinsi seni heç anlatmıyon.
AYÇA:Geçen yıl gelen öğretmen vardı ya
(Kızların hepsi birden bağırarak)Eeeeee!
AYÇA:İşte o.
ÖZLEM:Peki nasıl oldu?
AYÇA:Benim gardaşımın oğretmeniydi.Bir gün okula odun taşımıştım oğretmen bana çok sağol dedi zahmet etmişsin dedi.
(Kızların hepsi)Eeeeeeee!
AYÇA:Ne eeesi hepsi bu daha ne olsun.
PİRAYE:Peki nasıl anladın seni sevdiğini?
AYÇA:Hangi erkek bu köyde kadına teşekkür eder ki?
TÜRKAN: Piraye sen şu Canali var ya ona çok güvenme
PİRAYE:Ne diyon sen kıskanç karı.
TÜRKAN:Ben senin nereni kıskanacam sidikli.
PİRAYE:Sana ne demeli sümüklü.
TÜRKAN:Ben mi sümüklüyüm?Heeçte sümüklü değilem birkerem uydurursun.
AYÇA: ( arkadan Türkan’a dokunarak)Ben gördüm aha buraya kadar akmıştı
TÜRKAN:Sen karışma(Piraye’ye dönerek)Şimdi ben senin saçını yolmaz mıyım?
(Kavga başlar)
                           (Vizontele müziğiyle perde kapanır)
                                    4.PERDE
(Baba tek başına oturuyordur)
BABA:Oğlum Haşim buraya gel.
(Haşim içeri girer)
HAŞİM:Buyur baba.
BABA:Oğul sen artık büyüdün.Sana çok önemli bir şey anlatacağım.Bak oğul bundan 100 yıl kadar önce babamın dedesinin dedesinin dedesinin dedesinin bir eşeği varmış .
HAŞİM:Eeeeee!
BABA:Hani şu Cırık Hasan var ya işte onun dedesinin dedesinin dedesinin…
HAŞİM:Of babaya yine başladık konuya gel nolmuş?
BABA:İşte o Cırık Hasan’ın dedesi bizim dedemizin eşeğine tekme atmış.
HAŞİM:Vay namussuz hemen gideyim ben de onların eşeğine tekme atayım.
BABA:Dur evlat o kadar kolay değil bu kan davasıdır senin Cırık Hasan’ı vurman gerekir ama sakın anan duymasın yaşın küçüktür ceza almazsın.
HAŞİM:Merak etme sen baba bu işi bitmiş bil.
                        (Vizontele müziğiyle perde kapanır)
                                   5. PERDE
(Cırık Hasan ölmüştür. Cenaze alayı saf tutmaktadır.)
CIRIK HASAN’IN KARISI:Oyy yiğidim cırığım ben sensiz naparım 12 çocukla nasıl kıydılar sana .Benim şimdi kemiklerimi kim kıracak kim o duvardan o duvara  çarpacak.
 (İmam namaza başlar)
İMAM:Ey ahali rahmetliyi nasıl bilirdiniz?İyi diyorsanız 3020’ye kötü diyorsanız 3022’ye kısa mesaj gönderin.
(İmam ve arkadakiler cep telefonlarını çıkarıp mesaj atarlar.
                    (Vizontele müziğiyle perde kapanır.)
                                6.PERDE
(Anne ve baba oturuyorlardır.Canali içeri girer.)
CANALİ:Ana baba ben gidiyorum.
BABA:Demek zamanı geldi oğul ?Güle güle git evlat hayırlı tezkereler olsun.
(Canali babasının elini öper.)
CANALİ:Ana sen bir şey demeyecek misin?
ANNE:Ne diyeyim yiğidim sen bu ülkenin evladısın bu ülkede karnın doydu bu ülkede düğünlerimiz oldu davullarımız çaldı bu ülkede su içtik hava soluduk.Gideceksin tabi vatanını koruyacaksın.Sen o dağa çıkanlardan ülkesine milletine kardeşine silah çekenlerden olmayacaksın.
CANALİ:(Annesinin elini öper.)Hakkını helal et ana.Dönersem başım dik geleceğim ölürsem kanım fedadır bu vatana.(yavaşça gider annesi arkasından bağırır.)
ANNE:Oğul dönersen başım üstüne eğer ölürsen vatan sağolsun.(İzleyiciye dönerek)Biz analar niye varız ki?Sizin gibi yiğitleri yetiştirmek için.Bir Canali ölür bin Canali doğar.
                   (Livaneli’nin yiğidim müziğiyle perde kapanır.)
                          7.PERDE
(Canali ve Piraye buluşmuşlardır.)
PİRAYE:Demek gidiyorsun.
CANALİ:Mecburum Pirayem vatan borcu bu.
PİRAYE:Ya ben napacam?
CANALİ:Bekleyeceksin başın dik alnın ak bekleyeceksin.
PİRAYE:(Ağlayarak)Beklerim tabi bir ömür beklerim.
CANALİ:Pirayem eğer ölürsem…
PİRAYE:(Eliyle Canali’nin ağzını kapayarak)Hişşş!deme öyle güle güle git güle güle gel.
CANALİ:Pirayem kırçiçeği kokulum hoşça kal.(alnından öper ve gider.)
                  (Hasretinle Yandı Gönlüm müziğiyle perde kapanır.)
                           8.PERDE
(Canali asker ocağındadır.Yatakhanede arkadaşıyla sohbet ediyordur.)
CANALİ:Berkant demek İstanbullusun ha ben orayı hiç görmedim.hakkari’ye çok uzaktır.
BERKANT:Ben de Hakkari’yi hiç görmedim.
CANALİ:İstanbul yedi tepeymiş öyle mi peki yavuklun var mı?
BERKANT:Sevgili demek istedin herhalde var tabi dönüşte evleneceğiz.
CANALİ:Benim de var biz de evleneceğiz. Ya İstanbullu İstanbul’da kocaman deniz varmış böyle şehrin ortasında doğru mudur?
BERKANT:Evet doğru.
CANALİ:Kocaman bir köprüsü varmış doğru mu?Şehrin yarısı Avrupadaymış doğru mu?(Berkant uyuklamaya başlar.)Dağı taşı altınmış doğru mu?bir sürü arabalar varmış gök yüzüne yakın binalar varmış…(komutan içeriye girer.)
KOMUTAN: Bölük hemen hazırlan çatışma çıkmış dağda
BERKANT. Ne çatışması ya bu saatte
KOMUTAN:Ne o beyim rahatsız ettim herhalde hemen kalkın dedim size askerlik yan gelip yatma yeri değildir.
               (Karlı Kayın Ormanı müziğiyle perde kapanır.)                                                                                    
 
                 9.PERDE
(Anne ve baba uyuyordur.Anne rüya görür.Perde kapanır.)
(Canali elini annesine uzatır ve ana bırakma beni nolur diyerek yalvarır.Annesi de ağlayarak tut elimi oğul diyordur fakat elleri kavşmaz.)
               (Perde kapanır.)
(Anne telaşla uyanır.)
BABA:(uyanıp kalkarak)Noldu hanım?
ANNE:Sorma kötü çok kötü Canalimin elini tutamadım.
(Kapı çalar)
BABA:Bu saatte kimdir hayırdır iyişallah!
(Anne kapıyı açar.)
ASKER:Canali Haydar’ın evi burası mı?
ANNE:Burasıdır.
ASKER:Başınız sağolsun
(Anne sahnenin önüne gelerek dizlerinin üzerine düşer. Sabahat Akkiraz’ın Dağlar türküsü çalar.Canali sahneye çıkar ve Türk bayrağını açar.Perde yavaşça kapanır.)
 
                                                                                                        
                                                                                     YAZAN:EMEL DOĞAN
                                                                              
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
                                         ÜÇ NESİL ALTI ESİR
 
(Hikmet Bey ve Mürüvvet Hanım sohbet ediyorlardır.)
MÜRÜVVET HANIM:Eeee Hikmet Bey!Yetiştir büyüt seni böyle yalnız başına bıraksınlar.
HİKMET BEY:(Kulağını tutarak)Ne diyorsun hanım?
MÜRÜVVET HANIM:Yalnız kaldık diyorum yalnız!
HİKMET BEY:Niye yalnız kalalım oğlumuzun evindeyiz işte.
MÜRÜVVET HANIM:Oğul evi dediğin gelin evidir.Üç çocuğumuz daha var ama attılar bizi buralara.
HİKMET BEY:Neyi sattılar?
MÜRÜVVET HANIM:Satmadılar attılar attılar.
(Süreyya yani gelin içeri girer.)
SÜREYYA:Yavaş yavaş sofrayı hazırlayayım bari.Birazdan Nejat gelir.
(Kapı çalar .Gelen Nejat’tır.Mürüvvet Hanım ve Süreyya kapıya koşarlar)
MÜRÜVVET HANIM:(Gelinini itekleyerek)Hoş geldin oğlum.
SÜREYYA:(Kaynanasını itekleyerek)Hoş geldin Nejatcığım.
NEJAT:Offf!Yeter anne yeter süreyya işten her geldiğimde bu manzarayla karşılaşmak zorunda mıyım?Üzerime saldıran iki kadın.
SÜREYYA:Anneni görmüyor musun?(Annesine dönerek)Ya sen git kendi kocana sarılsana.
NEJAT:Tamam Süreyya yeter.Bu gün çok yoruldum yemek hazır mı?
SÜREYYA:Hazır Nejat hemen sofrayı kurarım.
                     (Müzikle perde kapanır)
                                2.PERDE
(Aile yemek masasındadırlar)
NEJAT:Süreyya Pelin nerde yemeğe gelmeyecek mi?
MÜRÜVVET HANIM:Kızın yüzünü gördüğümüz mü var a oğlum.Büyüktür diye sayan mı var bizi.
SÜREYYA:Aman anne kızın derslerden başını kaldırdığı mı var?
HİKMET BEY:Bizim zamanımızda böyle miydi?Büyüklere hürmet ederdik önümüzü iliklerdik.
(Pelin sahneye gelir.)
PELİN:Hey millet!Naber?
NEJAT:Kızım nerdesin sen insan babam geldi yanına gideyim hoş geldin diyeyim demez mi?
PELİN:Amaan babişko bırak şimdi bunları.Esaslı bir haberim var size.Sıkı durun ben(ban) ev le ni yo ruuum.
SÜREYYA:Ne evlenmesi ne diyorsun sen kızım (başını tutarak) Ohh Allah’ım!
NEJAT:Nolamaz yapamazsın bunu
HİKMET BEY:Bizim zamanımızda böyle miydi?
MÜRÜVVET HANIM:İnsan büyüklere danışmaz mı rızalarını almaz mı?
PELİN:Eeee!Ne diyorsunz siz ya .Ban evlenmeye karar verdim.Anişkom fenalık geçirecek ne var bunda.Babişkom niçin nolamayacakmış bal gibi nolacak.Dedişkom artık sizin zamanınızda değiliz çağ bizim çağ sizin gibi fosillerin değil.Nenişkom ben özgür bir kızım kimseden izin istemem.
SÜREYYA:Yeter!Duymak istemiyorum.Nejat neler söylüyor bu kız.dayanamayacağım.Hayır hayır hayır (Hülya Koçyiğit gibi koşarak gider.)
 
NEJAT:Süreyya Süreyya!gitme(arkasından koşar)
                       (Müzikle perde kapanır)
                             3.PERDE
NEJAT:Süreyya nerde kaldı bunlar?
SÜREYYA:Bilmiyorum Nejat bilmiyorum bilmiyorum
HİKMET BEY:Bizim zamanımızda büyükler bekletilir miydi hiç?
MÜRÜVVET HANIM:Bakalım damat nasıl helal süt emmiş mi?mert mi?çalışkan mı?tanıyalım.Ailesi kimlerden görelim.
PELİN:Hey millet işte karşınızda Tolga!
(Tolga metalik müzik eşlğinde içeri girer.)
TOLGA:Selam millet ben damat.
PELİN:Tolgacığım seni ailemle tanıştırayım.Bu babişkom bu anişkom bu dedişkom bu da nenişkom.
TOLGA:Ne güzel ailen var internet adresi gibi
(Pelin ve tolga gülüşürler.)
TOLGA:(Nejat Bey’in omuzuna vurarak)Naber babalık
(Süreyya ve Mürüvvet Hanım’ın elini öper.Hikmet Bey’leyse yumruğuyla selamlaşır.)
Hey moruk nasıl gidiyor?
SÜREYYA:Tolga oğlum buyrun yemeğe geçelim.
NEJAT:Oğlum ne iş yapıyorsunuz?
TOLGA:Ben pek çalışmam sağolsun peder beyin paraları yetiyor bana.
MÜRÜVVET:Tolga oğlum babanız anneniz neden gelmedi?
TOLGA:Onlar Avrupa seyahatine çıktılar.
NEJAT:Evleneceğinizden haberleri var mı?
 
TOLGA:Birara söylerim takma kafanı.
HİKMET BEY:Peki efendi oğlum bir büyüğünde mi yok?
TOLGA:Vaay titrek dede sen neler düşünüyorsun böyle ya Pelin ne matrak ailen var senin
PELİN:Sıkıştırmayın aşkımı .Hem biz hemen evlenmeyeceğiz bir süre birlikteyiz.
SÜREYYA:Nejat Nejat benim duyduklarımı sen de duyuyor musun?
NEJAT:Kızım neler söylüyorsun?Evleneceğim dedin kabul ettik.Ne birlikteliği olur mu öyle şey?
HİKMET BEY:Ne diyorlar Mürüvvet Hanım duymuyorum.Düğün tarihi bellimiymiş?
MÜRÜVVET HANIM:Ne düğünü Hikmet Beyciğim kız ecnebilere özenmiş.
HİKMET BEY:Ah ah bizim zamanımızda kızlar büyüklerin sözünden çıkar mıydı?
PELİN:Off ya yine başladık niye beni kimse anlamıyor bu evde
TOLGA:Bu evde kimse birbirini anlamıyor herkes kendi çağının esiri olmuş
PELİN:Ne o Tolga bırak bu entelektüel havaları lütfen.Bakın millet ben nasıl istersem öyle yaşarım.
TOLGA:Ben sizi başbaşa bırakayım en iyisi.Aşkım çetleşiriz seninle
NEJAT:Nereye daha bir şey konuşamadık
SÜREYYA:Ay bu ne biçim iştir hiçbir şey anlamadım.
TOLGA:Başlama yine titrek dede bu ne stres böyle relax relax döncem size baay.
                (Müzikle perde kapanır.)
          4.PERDE
(Mürüvvet Hanım ve Hikmet Bey başbaşa oturuyorlardır.)
MÜRÜVVET HANIM:Eeee Hikmet Bey devir çok değişmiş.Akıl sır ermiyor.Biz mi çok geride kalmışız onlar mı çok ileri gitmiş?
HİKMET BEY:İkiside Mürüvvet Hanım ikiside.Ama ben eski günleri özlerim.O konakların kapılarının kilitli olmadığı sokaklar o bütün ailenin birlikte olduğu bayramlar.Hey gidi günler hey
MÜRÜVVET HANIM:Hatırlar mısın?Hikmet Bey gençliğimizde seninle mehtaplı gecelerde musiki dinlerdik.                     (müzikle perde kapanır)
                5.PERDE
(Nejat ve Süreyya başbaşa oturuyorlardır)
NEJAT:Nen var Süreyya?
SÜREYYA:Ah Nejat mazimizi düşünüyordum.Seninle hep kırmızı panjurlu bir evimiz olmasını tahayyül ederdim
NEJAT:Baban fakir ama gururlu olan bana evlenebilirsiniz dediğinde öyle mesud olmuştum ki.
SÜREYYA:Nejat kızımız bedbaht olacak diye çok korkuyorum.
NEJAT:Düşünme bunları sen sevgilim.Evlendiğimiz günü hatırla.Dans ederken çalan plağı hatırlıyor musun?
SÜREYYA:Deli misiniz kuzum?Nasıl unuturum.Ah Nejat Nejat Nejat
                  (müzikle perde kapanır)
                 6.PERDE
 
(Pelin ve Tolga başbaşa oturuyorlardır)
PELİN:(Telefonda konuşuyordur.)Selam Tuğçe naber.Nolsun Tolga’yla takılıyoruz.Okey bu gece ordayız bay.Tolgacığım Tuğçe bizi Blue Clab!a çağırıyor.
TOLGA:Pelin biliyor musun seni manyak gibi seviyorum.
PELİN:Ay bende seni seviyorum gerzek şey.
TOLGA:Sana bir şarkı dinleteceğim.Bizim şarkımız olsun.
 (Giren rack şarkıyla kafalarını sallamaya başlarlar)
             (Müzikle perde kapanır)
           7.PERDE
MÜRÜVVET HANIM:Hikmet Beyciğim Pazar günü seninle parka gidelim mi?
(Hikmey Bey uyukluyordur.) Hikmet uyuyor musun?Bir şey dedim sana
HİKMET BEY:(Birden atılarak)hııh bir şey mi dediniz?
MÜRÜVVET HANIM:Artık beni dinlemiyorsunuz.
HİKMET BEY:Olur mu nasıl dinlemem hem dinlesem de duymuyorum ki.
MÜRÜVVET HANIM:Hayır Hikmet Beyciğim artık bana karşı duygularınızdan süphe etmekteyim.
HİKMET BEY:Aman Mürüvvet Hanımcığım 65 yıllık kocanızı tanıyamadıysanız yanımda işiniz ne?
MÜRÜVVET HANIM:Demek ayrılalım diyorsunuz ha peki öyle olsun.
HİKMET BEY:Ne diyorsunuz bizi bu yaştan sonra ancak ölüm ayırır.
MÜRÜVVET HANIM:Israrın faydası yok.(ayağa kalkarken kalbi sıkışır Hikmet Bey!in de kalbi sıkışır ve oracıkta ölürler.
           (Müzikle perde kapanır.)
         8. PERDE
NEJAT:Ah Süreyyacığım bir kahve yapar mısınız ben denize?
SÜREYYA:Nasıl yapmam Reşat.
NEJAT:Ne dediniz kuzum siz?
SÜREYYA:Nasıl yapmam dedim.
NEJAT:Hayır ondan önce.
SÜREYYA:Ne dedimki
NEJAT:Bana Reşat dediniz.
SÜREYYA: Öyle mi dedim?Karıştırmış olmalıyım.
NEJAT:Nolamaz bu bir kabus olmalı nasıl yaparsınız nasıl nasıl nasıl?
SÜREYYA:Ben masumum tamamen bir yanlış anlaşılma.
NEJAT:(Tokat atar)Allah’ım nasıl yaptın bunu bana(Nejat birden kör olur)Aman Allah’ım görmüyorum görmüyorum.(Süreyya Nejat’a tokat atar ve Nejat’ın gözleri tekrar açılır.)Tekrar görüyorum şükürlr olsun.(Süreyya’ya bakarak) sen daha burda mısın?Defol defol(Süreyya ağlayarak koşar.)
      (müzikle perde kapanır)
       9.PERDE
PELİN:Of Tolga ya ben çok sıkıldım.
TOLGA:Napabilirim Pelin?
PELİN:Farkında mısın Tolga aramızda heyecan kalmadı.
TOLGA:Haklısın galiba. Bu ilişki beni de sıkmaya başladı.
PELİN:En iyisi dostça ayrılmakç
TOLGA:Tamam ama yine kankayız
PELİN:Okey anlaştık.(Hemen cep telefonunu alır)Berk aşkım naber?
TOLGA:(Telefonunu çıkarır.)selam Banu birazdan döncem sana bay.
           (müzikle perde kapanır.)
 
 
 
 
                                                      YAZAN:EMEL DOĞAN
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
                                    GÜLPEMBE
                       
              1.PERDE                              
          
BABA:Gülpembe,Gülpembe nerdesin!
GÜLPEMBE:Efendim baba
BABA:Bu gün sen okuldan çıkarken seni izledim.Çıkışta konuştuğun herif kimdi?
GÜLPEMBE:Babacığım kim olacak,sınıf arkadaşım
BABA:İyi ben de öyle tahmin etmiştim.Aksi olsaydı kırardım ikinizin bacaklarını.Bana bak Gülpembe ben şimdiye kadar namusum için yaşadım.Bu saatten sonra Daver Bey’in kızı şöyle yapıyor dedirtmem.Gözümü bile kırpmam
GÜLPEMBE:Biliyorum baba aklım erdi ereli namustan bahsediyorsun zaten
BABA:Ne olacaktı ya!Alay eder gibi bu ne biçim konuşma hadi odana
ANNE:Yeter Daver gitme şu kızın üstüne genç kız oldu artık hem insan namusunu kendisi için korur.
BABA:Kes sesini.Benim kızım benim için koruyacak.O babasının kızı
ANNE:Ne demek istiyorsun sen ya babasının kızı öyle mi?Annesinin değil yani.
BABA:Kes sesini kadın.
ANNE:Namus namus diye söyleneceğine bir kerecik yüzün gülse ya Allah kahretsin seni beni güldürmedin şu kızı da güldürmüyorsun
(anne kızının odasına gider)
ANNE:Kızım duyuyorsun değil mi?Saçımı süpürge ettim yaranamadım her şeye senin için katlandım,babasız kalma dedim
GÜLPEMBE:Anne tamam,dinlemek istemiyorum.
ANNE:Perişan olma dedim,bu zamanda çocuk büyütmek kolay mı?
GÜLPEMBE:Anne sus lütfen yeter!
ANNE:Sana da yaranamadım.Niye susacakmışım bir sen varsın dert ortağım
(Gülpembe rock müzik açar )
                            
                     (Perde kapanır)
 
           2.PERDE
 
 
(Okulda)
GÜLPEMBE:Canan bu gün canım öyle sıkkın ki
CANAN:Ne o yine sizinkiler mi?
GÜLPEMBE:Başka ne olacak Allah aşkına
CANAN:Çıkışta bize gel biraz ders çalışalım öss yaklaşıyor,onu bunu kafaya takacak zaman değil
GÜLPEMBE:Doğru söylüyorsun da babam izin vermez ki
CANAN:Canım 2 saatten ne olacak
GÜLPEMBE:Annemi arayayım en iyisi(annesini arar)
CANAN:Ne oldu izin verdi mi?
GÜLPEMBE:Sadece 1 saatlik
CANAN:Olsun bize yeter
         (perde kapanır)
 
                        3.PERDE
 
(Gülpembe eve gelir)
BABA:Eve gelirken gören oldu mu?
GÜLPEMBE:Bilmiyorum etrafıma bakmadım.
BABA:Eğer bu saatte geldiğini gören olduysa demezler mi Daver Bey’in kızı bu saatte geliyor diye ha!
GÜLPEMBE:Başkalarının fikri çok mu önemli yani ben ders çalıştım arkadaşımla hem saat daha 8.niye bana hiç güvenmiyosun?
BABA:Yoo güveniyorum ama önceden uyarıyorum.Çünkü Daver Bey’in kızı hata yapmaz
ANNE:Daver bey’in kızı hata yapmaz.Daver Bey’in karısı hata yapmaz ama Daver Bey hata yapar öyle değil mi.Sadece senin hata yapma hakkın var
BABA:Gülpembe odana git(kız odasına gider,karısının yakasının tutar)Bir daha benimle böyle konuşmayacaksın.Hele kızımın yanında asla konuşmayacaksın.(yere iter)
ANNE:Allah’ım ben çile çekmeye mi geldim bu dünyaya ne bahtsızmışım meğer.Sen Gülpembe’ye dua et yoksa alıp başımı giderdim.
Gülpembe:(odasında kendi kendine konuşur)git anne ya git al başını git.Biraz gururlu ol da git.Git de beni suçlamaktan vazgeç.Her şeye ben sebep oluyormuşum gibi davranmaktan vazgeç
   (perde kapanır)
 
                              4.PERDE
(okulda)
GÜLPEMBE:Canan artık dayanamıyorum.Evden kaçmak istiyorum.Bir yandan aklını namusla bozmuş bir baba bir yandan sürekli göz yaşı döken ve her şeyi benim için yaptığını söyleyen çileyi adeta alışkanlık haline getiren bir anne…
CANAN:Sakın Gülpembe seni çok iyi anlıyorum ama hayatını düşün,geleceğini düşün.Üniversiteye girince herşey değişecektir göreceksin hem hatırlıyr musun edebiyat hocamız bize ne demişti’’ çevrenizi ailenizi değiştiremiyorsanız kendinizi değiştirin’’
GÜLPEMBE:Haklısın galiba.
CANAN:Canım kusura bakmazsan benim kırtasiyeye gitmem gerekiyor.
GÜLPEMBE:Tamam canım ben de birazdan eve gideceğim.
CANAN:Görüşürüz.
(Canan gider Gülpembe’nin yanına bir erkek yaklaşır)
MERT:Merhaba ben Mert tanışabilir miyiz?
GÜLPEMBE:Şey ben… Seni ilk defa gördüm okuldan değilsin herhalde
MERT:Ben karşı markette çalışıyorum seni hergün izliyordum ne diyorsun teklifime?
GÜLPEMBE:Bilmiyorum şeyy…babam….namus….
MERT:Ne dedin anlamadım
GÜLPEMBE:Yok bir şey demedim benden uzak dur lütfen
MERT:Al bu cep numaram iki gün çantanda kalsın eğer aramak istemezsen iki gün sonra atarsın.
GÜLPEMBE:Peki ama atacağım bilesin
MERT:İki gün sonra.
(perde kapanır)
 
                      5.PERDE
(Gülpembe eve gelir)
ANNE:Yavrum.anam beni niye doğurmuş sanki taş olsaymışım da o günleri görmeseymişim
GÜLPEMBE:Hoşbulduk anne.
ANNE:Sen olmasan ah sen olmasan
GÜLPEMBE:Yeter ya kendimi suçlu hissettiğimi görmüyor musun?
ANNE:Ah yavrum ben ömrümü çürüttüm senin yolunda karşılığı bu olsun yazıklar olsun yazık çok yazık
(Baba gelir)
GÜLPEMBE:Hoş geldin baba.
BABA:Arabayla gelirken yolda üç tane liseli kız gördüm.Eteklerini yukarı çekmişler yanlarında üç serseri sarmaş dolaş.Namussuzlar dedim kendi kendime benim kızım yapacak Daver Bey’in kızı yapacak gebertirim ellerimle gebertirim
GÜLPEMBE:Ben odama gidiyorum
(odasına gider kendi kendine konuşur)
GÜLPEMBE:Namusmuş,namus ha namus.Görürsün sen namusu görürsün sen Dilaver Bey’in kızını
(telefonu alır ve Mert İ arar.)
GÜLPEMBE:Alo Mert merhaba ben Gülpembe
MERT:Merhaba biliyordum arayacağını
GÜLPEMBE:Moralim öyle bozuk ki
MERT:Dışarı çık seni almaya geliyorum
GÜLPEMBE:Ne diyorsun sen ya seni tanımıyorum bile hem tanısam da bu saatte görüşülür mü?
MERT:Saatin ne önemi var insan insanı gündüz tanır diye bir şart mı var hadi hazırlan
GÜLPEMBE:Evimi nerden biliyorsun?
MERT:Bilmiyorum sen söyleyeceksin
GÜLPEMBE:Bilmiyorum
(içerden babasının sesi gelir)
BABA:İnsan namusu için yaşar hanım namusu için
GÜLPEMBE:Tamam ama hemen değil bir saat sonra bizimkiler uyusun
MERT:Anlaştık.
(perde kapanır)
 
                       6.PERDE
MERT:Tanışalı 2 hafta oldu ama hiç yüzünün güldüğünü görmedim
GÜLPEMBE:Mert biliyor musun ben sevgiyi senden öğrendim
MERT:Bak canım seni nasıl mutlı edeceğimi biliyorum
GÜLPEMBE:Hıh o aileden kurtulmadıkça zor.
MERT:Al bu hapı yut rahatlatır
GÜLPEMBE:Bu ne?
MERT:Soru sorma iç şunu hayatı daha farklı göreceksin
GÜLPEMBE:Ya dokunursa
MERT:Bana güvenmiyor musun?
GÜLPEMBE:Güvendiğim tek kişi sensin
(hapı yutar)
(perde kapanır)
 
                       7.PERDE
GÜLPEMBE:Anne bana hemen para ver
ANNE:Yok kızım baban para bırakmadı
GÜLPEMBE:Anne lütfen para bul bana(kriz geçirir)anne dayanamıyorum anne kurtar beni
ANNE:Ne oldu kızım sana neyin var
(Gülpembe odasına gider ve odasını dağıtır o sırada baba gelir)
ANNE:Dilaver yetiş kızıma bir şeyler oluyor
(baba kızının yanına koşar)
BABA:Yavrum neyin var bu ne hal
GÜLPEMBE:Bırak beni bırak ölüyorum görmüyor musun
(perde kapanır)
 
                 8.PERDE
DOKTOR:Dilaver Bey kızınız ne yazık ki uyuşturucu bağımlısı
BABA:Ne diyorsunuz benim kızım öyle mi?
ANNE:Ben bunun için mi katlandım bu muydu ödülü yazıklar olsun
DOKTOR:Yalnız bir şey var daha var kızın bebek bekliyor
BABA:(Doktorun yakasına yapışır)ne diyorsun sen doktor benim kızım yapmaz Dilaver Bey’in kı…..(kalp krizi geçirir)
(anne hiç dokunmaz ve gider)
(perde kapanır)
 
                9.PERDE
(baba evdedir elinde bir mektup vardır ve mektupu okur)
DİLAVER BEY:’’Artık o evde kalamam.Görüyorum ki Gülpembe bana layık bir evlat değilmiş .Seninle zaten hiç mutlu olmadım.Beni sakın arama
GÜLPEMBE:Baba annem evi terk etmiş öyle mi?
BABA:Bana sakın baba deme senin gibi kızım yok benim
GÜLPEMBE:Evet değilim baba çünkü ben Gülpembeyim.Niye beni öyle görmedin niye beni bir birey olarak kabul etmedin sanki hıı niye yüzün gülmedi sanki.Ya insan bir kerecik kızının saçını okşamaz mı bir kere ya bir kere sakın beni suçlama baba benim bir suçum yok niye bana hiç güvenmedin
BABA:Ben her şeyi sizin için yapmıştım
GÜLPEMBE:Yalan baba sen her şeyi kendin için yaptın .Aman Dilaver Bey’e laf gelmesin aman Dilaver Bey’in kızı şöyle demesinler karısı böyle demesinler.Namus namus deyip durdun.Benim namusum benim yüreğimdir baba şunu hiç anlamadın ben namusumu senin için değil kendim için taşıyordum.Bizi senin bu güvensizliğin bu hale getirdi baba birazcık güvenseydin ya bana(ağlayarak arkasını döner)ben seni çok seviyordum baba etrafımdaki tüm erkeklerde seni aradım ben
(baba elini kızının saçına uzatır ama okşamadan geri çeker)
BABA:Ben namusum için yaşadım
(Gülpembe bir süre babasının yüzüne bakar sonra odasına gider bir enjeksiyon çıkarır ve damarına ölüm vuruşu yapar o sırada baba silah çıkarır ve başına dayar)
(perde kapanır)
 
 
  bukadar kişi 57564 ziyaretçi (87901 klik) sitemizi gezdi onlara teşekkür ederiz  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol